Ucsuz bucaksiz fantezi dunyasina bir adim

The Storyteller (Akeyla & Fencer, 2010)
Eminim pek cogumuz fantastik kurgu hayraniyizdir. Tarih boyunca insanlar, fanteziyi, gerceklikten bir kacis olarak da gormuslerdir. Fantezi, bu dunyadan disari cikip, baska bir dunyaya atilan bir adimdir. Gitgide tekduzelesen insan hayatinda, benim icin yeri oldukca buyuktur fantezinin. Her bir sanatci, resmettigi gercek disi dusunceleriyle, bir kagidin, bir tuvalin veya kullandigi herhangibir yuzeyin uzerinde yeni bir evren ortaya koyar. Bir onceki yazimda da belirttigim gibi, bir de isin icerisine ozgunluk girmis ise, bu evrenlerde kaybolmamak elde degildir. Fantezi, gunumuzde bir sektordur de ayni zamanda. Cikisiyla yeri yerinden oynatan pek cok yapim, fantezi urunu degil midir? Ornegin Ruhlarin Kacis (Spirited Away, 2001), bize tek bir cizimle baslayan bir hikayenin, nasil da tek bir izleyiste algilanamayacak kadar derin bir dunya ortaya cikartabileceginin mukemmel bir ornegidir. Her sahnesinin ayri ayri cizilerek olusturulmasiyla ortaya cikan bu geleneksel anime, her yastan insana hitap edebilen ve benim herkese gonul rahatligiyla fantezinin tanimi olarak ortaya koyabilecegim bir saheserdir. Iste bu fantezi dunyasina bir adim atabilmek, baska insanlari da kendi fantezi dunyaniza ortak edebilmek adina, resim yapmanin onemi benim icin cok buyuktur. Hayalgucunuzun yansimasi olan bir eserden, hic tanimadiginiz insanlarin da belki sizinle benzer, belki de cok farkli bir keyif almasi paha bicilemezdir. Bu hissi sizin de yasabilmeniz icin, resim yapmaya bir adim atmanizi gonulden tavsiye ediyorum.

Comments